Dezenformasyonla çaba ismi altında meclise getirilen yasa teklifine basın örgütleri reaksiyonlu. Teklifin derhal geri çekilmesi gerektiğini savunan meslek kuruluşlarına nazaran; ‘iktidarın emeli seçime giderken tek ses medya yaratmak.’
‘Dezenformasyonla uğraş yasa teklifi” olarak duyurulan lakin toplumsal medya için ‘sansür yasası’ olarak nitelendirilen yasa teklifi tekrar meclise geliyor.
Daha evvel Mayıs ayında meclise gelen teklif tartışmalara neden olmuş ve düzenlemenin görüşülmesi ertelenmişti.
HAPİS CEZASI ÖNGÖRÜLÜYOR
AKP ve MHP’nin desteklediği teklif, yasama yılı başlar başlamaz meclis gündemine getirildi. Bu yasa çerçevesinde toplumsal medyada gerçeğe ters bilgi paylaşanlar 1 yıldan 3 yıla kadar mahpus cezasına çarptırılabilecek.
Basın örgütleri, bu tarifin muğlaklığına ve iktidar lehine kullanılabileceğine vurgu yapıyor.
Basın örgütleri yasa teklifine karşı bir kere daha bir ortaya gelerek açıklama yaptılar. Açıklamaya Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş, Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Sekreteri İlkay Akkaya, Türkiye Muharrirler Sendikası Genel Lideri Adnan Özyalçıner, DİSK Basın İş Sendikası Genel Lideri Faruk Eren ve Türkiye Yayıncılar Birliği Lideri Kenan Kocatürk katıldı.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş, cemiyetin bu yasanın konuşulduğu her yerde ve her şartta karşı olduğunu, bunu birçok kere lisana getirdiklerini belirten bir konuşma yaptıktan sonra kelamı Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Sekreteri İlkay Akkaya’ya verdi.
ÇOK ÖNEMLİ TASALARIMIZ VAR
Akkaya şunları söyledi:
*Bugün konuştuğumuz teklif 2022 boyunca itirazlarımızı lisana getirdiğimiz teklif. Lakin tüm itirazlarımıza karşın yasama yılı başlar başlamaz bu teklif önümüze getirildi.
Basın örgütlerinin itirazları dinlenmeden hazırlanan çalışmaların sonucu ortadadır. Maalesef ders çıkarılmamış.
*Özellikle mahpus cezası getiren 29. unsur ve gayesinin ne olduğu muhakkak olmayan hazırlıklar daha fazla dezenformasyona neden olacaktır.
Halkı aldatıcı bilgi yaymak üzere yeni bir hata tanımlanmakta. Bu açıkçası çeşitli soru işaretlerine neden oluyor, çok önemli telaşlarımız var.
*İşsizlik, sektörel daralma üzere meseleler yaşayan medya yeni tasarıdaki düzenlemelerle daha fazla kan kaybedecektir.
*İnternet siteleri için atılmış âlâ adımlar varsa da bilhassa sitelerin basın ilan gelirlerine dahil edilmesi olumlu üzere görünse de önemli sonuçları olacaktır. “
GERÇEKLERİ AÇIKLAYANLAR YALANCI, İKTİDARI ÖVENLER DOĞRUCU MU OLACAK?
“Doğru olarak gidişatı yerenler, gerçekleri açıklayanlar yalancı, iktidarı övenler ise doğrucu mu olacak?” diye soran Türkiye Muharrirler Sendikası Genel Lideri Adnan Özyalçıner şöyle devam etti:
*Her türlü sansürü, otosansürü olağan hale getirecek olan, dezenformasyonu tedbire mazeretiyle ortaya sürülen bu sansür yasasının tek bir sonucu var: daha çok baskı, daha çok mahpus.
*TBMM’deki milletvekillerimiz bu maddeyi geri çekerek horlanan, ezilen insanımızın soluğunu tamamıyla kesmeden, ortada bir soluk almasına lütfen müsaade verin.
SADECE GAZETECİLERİ DEĞİL, HERKESİ İLGİLENDİRİYOR
DİSK Basın-İş Genel Lideri Faruk Eren ise maddeden yalnızca gazetecilerin değil, toplumsal medya kullanan herkesin etkileneceğini bilhassa vurguladı:
*Havuç, sopa bağını de taşıyor ancak bu seferki sopa da değil daha ağır. Yasal düzenleme gerekiyor internetle ilgili.
*Çünkü internet medyasında çalışan meslektaşlarımız gazeteci bile sayılmıyor. Lakin o düzenleme bu değil.
*Dezenformasyon yasası diye yutturdukları şey, seçime giderken büsbütün susmuş bir medya. İstediği an toplumsal medyayı kısıtlayabilecek, susturabilecek yetkiye sahip neredeyse.
*Süleyman Soylu’nun yahut rastgele bir hükümet yetkilisinin açıklamasını paylaşmak aldatıcı bir bilgi. Buna verecekler mi cezayı?
*Her açıklamamızda halkın haber alma hakkına sahip çıktığımızı söylüyoruz ve ekliyoruz: bu bir demokrasi sorunu ve demokrasiden yana herkesin ortak uğraş edip bu alanı genişletmesi gerekiyor.
*Bu yalnızca gazetecileri değil, toplumsal medya kullanan tüm yurttaşları ilgilendiriyor. Herkesi ortak gayrete davet ediyorum.
YASA NE GETİRİYOR?
Yasa teklifinin 29. unsuruna nazaran toplumsal medyada kaygı, dehşet, panik yaratmak maksadıyla, gerçeğe muhalif bilgi, kamu barışını bozmaya elverişli formda alenen yayma cürmü öngörülüyor. Bu suça binaen, bu hatası işleyen şahsa 1 yıldan 3 yıla kadar da mahpus cezası verilebilecek.
Sakıncalı bulunan internet içeriği oluşturanlara ulaşmak için de cumhuriyet savcıları kovuşturma kademesinde toplumsal ağ sağlayıcıdan bilgiler isteyecek ve paylaşım yapan şahısların bilgileri isimli makamlara verilecek.
Talep edilen bilgiler verilmezse internet trafiği daraltılacak. BTK bu bahiste yetkili olacak ve bildirimden itibaren en geç 4 saat içinde erişim sağlayıcıları tarafından yerine getirilecek.
İçeriklerin yasaklanması, engellenmesi için de 6 aya kadar reklam yasağı verilebilecek. Buna da BTK lideri karar verecek. Yükümlülükleri yerine getirmeyen toplumsal ağ sağlayıcısına cirosunun yüzde 3’üne kadar para cezası da uygulanabilecek.