‘İklim krizinin faturası gelişmekte olan ülkelere kesilmemeli’

İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Çevre Koruma Teşkilatı Başkanı Ali Selacike, İskoçya’nın Glasgow kentinde gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Konferansı (COP26) ve ülkedeki temel çevre sorunlarına ilişkin başkent Tahran’da basın toplantısı düzenledi.

BM bünyesinde düzenlenen zirvenin faydalı geçtiğini belirten Selacike, “İklim değişikliği krizinden en çok etkilenen ülke olarak bu konuyu ciddiye almalıyız. İngiltere’de gerçekleştirilen Glasgow İklim Krizi Zirvesi bu anlamda olumu geçti. Katılımcı ülkeler küresel iklim değişikliği krizine dair görüşlerini sundular” dedi.

“PARİS İKLİM ANLAŞMASI’NIN BİZİM İÇİN BAĞLAYICILIĞI YOK”

Paris İklim Anlaşması’nın İran için bir bağlayıcılığının olmadığını vurgulayan Selacike, “Biz Paris İklim Anlaşması’nda sadece ön mutabakatı imzaladık. Meclis, Paris İklim Anlaşması’nı onaylamadığı için bu anlaşmanın bizim için bağlayıcılığı yok” ifadesini kullandı.

“FATURA GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERE KESİLMEMELİ”

Selacike, “İklim değişikliği krizinin faturası gelişmekte olan ülkelere kesilmemeli. Bunu Glasgow İklim Krizi Zirvesi’nde dile getirdik. Küresel anlamda iklim krizine neden olan ve aynı zamanda temiz enerji teknolojine sahip ülkelerin alternatif enerji seçeneklerine sahip gelişmekte olan ülkelere iklim krizinin faturasını kesmesi kabul edilemez” dedi.

SERA GAZI KULLANIMI

İran’ın Paris İklim Anlaşması doğrultusunda sera gazı kullanım oranını yüzde 4 azalttığını belirten Selacike, “Anlaşma doğrultusunda sera gazı kullanımını yüzde 4 oranında düşürmenin bizim için maliyeti 17 milyar dolar oldu. ABD yaptırımlarının kaldırılması hainde bu oranı yüzde 7’ye kadar çıkaracağız ve bu işlemin bizim için maliyeti 34 milyar dolar olacaktır” şeklinde konuştu.

ABD’nin yaptırımları nedeniyle iklim krizi ile mücadelede gerekli uluslararası yardımları alamadıklarını dile getiren Selacike, “Dünya Yeşil Bankası gelişmekte olan ülkelere 100 milyar dolar vereceğini açıklamıştı. ABD yaptırımları nedeniyle bu yardımı alamadık” dedi.

“EMPERYALİST POLİTİKALARA BOYUN EĞMEYECEĞİZ”

Selacike, “Küresel iklim değişikliği konusunda emperyalist politikalara boyun eğmeyeceğiz. Temiz enerji kullanımı noktasında gerekli teknolojik alt yapı ve imkanlara sahibiz. Petrol ve Enerji Bakanlığımızın bu konuda öncü olmaları gerekiyor. Diğer yandan bölgesel ve uluslararası alanda çevre ve iklim diplomasimizi sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.

“YANLIŞ SULAMA YÖNTEMİ İLE ESKİ YÖNTEMLER KURAKLIĞA NEDEN OLUYOR”

Ülke içerisindeki kuraklık ve çevre sorunlarına da değinen Selacike, iklim şartları ve kullanılan yanlış sulama yöntemlerinin kuraklığa ve çevre sorunlarına neden olduğunu söyledi. Selacike, “Özellikle tarım arazilerinde çiftçilerimizin yanlış sulama yöntemleri kullanıyor oluşu ve eski yöntemlerin kullanılması ülkede kuraklık ve su krizi gibi sorunlara neden oluyor. Yeterli oranda yağışa sahibiz, ancak suyun nasıl kontrol edileceği daha önemli” dedi.

Kuraklık tehlikesi ile karşı karşıya olan Urumiye Gölüne ilişkin son çalışmaları paylaşan Selacike, “Urumiye Gölünün ihyasına yönelik çalışmalarda bazı değişiklikler yapacağız. Urumiye Gölü’ne senede 3.4 milyar metreküp su temin edeceğiz ve göldeki durum daha iyiye gidecek” ifadelerini kullandı.

“TEMEL ÇEVRE SORUNLARI İLE KARŞI KARŞIYAYIZ”

Selacike, “İklim değişikliği sorununu ciddiye almalıyız. Maalesef bu konuda attığımız yanlış adımlar nedeniyle ülkemizde temel çevre sorunları ile karşı karşıyayız. Doğaya uygun hareket etmiyor oluşumuz ve gerekli iklim koşullarına uygun bir sistem inşa etmediğimiz için bugün geldiğimiz noktadayız. Karşı karşıya olduğumu kuraklık gibi temel çevre sorunları ile mücadelede uluslararası iklim diplomasinin yanı sıra bölge ülkeleri ile de iş birliği içerisindeyiz” dedi.

COP26

İskoçya’nın Glasgow kentinde 31 Ekim-12 Kasım tarihleri arasında Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Konferansı (COP26) düzenlenmişti. İki yüze yakın ülkenin katılımıyla düzenlenen zirve 2020’de corona virüsü salgını nedeniyle yapılamamıştı. Zirvede küresel sıcaklık artışının yüzyıl sonuna kadar 2 santigrat derecenin altında tutulması, hatta 1.5 derece ile sınırlandırılabilmesi için 2050’ye kadar sıfır karbon emisyonu hedefi belirlendi.

G20 ülkeleri, küresel sera gazı emisyonların yüzde 80’inden sorumlu tutuluyor ve dünyayı en çok kirleten ülkelerin başında Çin geliyor. İlk 10’da ise Çin’in ardından sırasıyla ABD, Hindistan, Rusya, Japonya, Almanya, İran, Güney Kore, Suudi Arabistan ve Endonezya yer alıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir